4 Şubat 2013 Pazartesi

Yaşam Bir Serüvendir - Oktay Akbal


Yaşam Bir Serüvendir ?

Hastalıklar, hastaneler, hekimler…
Son aylarım böyle geçti. Daha da geçmekte… Bu arada okurlarımı da düşünüyorum. Benden yeni yazılar beklediklerini. Yaşamın son noktalarına gelmiş bir yazarın elinden ne gelir? Yatmak, uyumak, ilaçlar içmek, hekimi beklemek, acı çekmek! Bir an önce her şey bitse diye beklemek…
Hep yaşamı övdük, yaşamanın güzelliklerinden söz ettik, zamanlar akıp geçti, geçiyor. Zaman zaman kendimizi unutmaya çalışıyoruz; etrafımıza bakıyoruz, dünyaya bakıyoruz, insanoğlu için bir çıkış yolu arıyoruz. Bulsak da uygulamak olanaksız. Güzel günler gelecek diye bekle dur, geldi gelmedi…
Ben bıktım! Yaşamak güzel ama elin kolun sağlamken! Yıllardır sokağa çıkamazsın, evinde bile odadan odaya geçmek zor… Oturduğun koltuk neredeyse senden bir parça olmuş. Kalkıp yürümek, koşmak bir düş gibi! Ha görmüşsün ha görmemişsin…
Oysa dünya hep eski yerinde, eski kavgalarında… Yazmak hiçbir işe yaramıyor. Senin içini boşaltıyor; korkuyu yok edemiyor. Ama seni kim anlıyor, senin acıların başkasında ne etki yapıyor? Yalnız sen çekmiyorsun, yanındakine de çektiriyorsun. Bir iki günlük bir şey değil ki, sürüyor, günler gecelerce…
Okur dostlar, beni anlayabilir belki! Neredeyse elli yıllık bir dostluğumuz var. Türkiye’nin en uzak bir yerinden bir mektup gelir, anlatılan yaşam seninkinden çok daha beterdir.
Dağlarca’nın “Hangi mahallede iman yok, ben orda öleceğim” demesi gibi sen de başına gelecekleri beklemektesin. Yaşadın da ne oldu bunca yıl? Ziyan mı ettin zamanları, anları, dakikaları, saatleri. Bir bir karşıma dikiliyorlar şimdi! Yetmez mi diyorlar. Çık bu cehennem ateşinden, sıyrıl git olabildiğince uzak mı uzaklara…

3 Şubat 2013 – Cumhuriyet – Oktay Akbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder