27 Ekim 2016 Perşembe

Mevlana Çiçeği


Tüm sokakların aynı yerde kesiştiği bir kentte
dönüp duruyorum MEVLANA gibi..

Evleri sardunyalarla bezeli
bulutların şimşeklere kafa tuttuğu,
aşk şarkılarının ay-la başlayıp
güneşle bittiği...
Yüreğine kader saplı
yorgun yüzlü bir kadının;
penceresiz hücrelerde yaşayan
‘umutları kelepçeli’ mahkumlara
güller sattığı,
karanlık bir kentin gülen ışıklarında...
Mevlana gibi dönüp duruyorum
kurşunsuz tabancalarla
kendimi vuruyorum...

Esrik yüreğime
modası geçmiş
aşk şarkıları saplanmış
güller kurumuş şarapsız sokaklarda
yağmur yağmıyor
Tebrizi yok ortalarda...
Bulutlar küskün şimşeklere
güneş doğmak
gece bitmek bilmiyor...

Unutulmuş aşk şarkıları söylüyor
yüreği hançerli kadın
penceresiz hücrelerde güller kokuyor..
Yürüyoruz üzerinde çağlardır habersiz
Kaldırımlar çiçek açıyor...

Üstün İzat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder