19 Eylül 2015 Cumartesi

Sonrası Kalır / Edip Cansever


On Kalır benden geriye dokuzdan önceki on 
Dokuz değil on kalır 
On çiçek, on güneş, on haziran 
On eylül, on haziran 
On adam kalır benden, onu da 
Bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan 
On adam kalır. 

Ne kalır ne kalır 
Tuz gibi susayan, nane gibi yayılan 
Dokuzu unutulmuş on yüz mu kalır 
Onu da unutulmuş bir şiir belki kalır 
On çizik, on çentik, on dudak izi 
Bir çay bardağında on dudak izi 
Aşklardan sevgilerden 
Suya yeni indirilmiş bir kayık gibi 
Akıp geçmişsem, gidip gelmişsem 
Bir de bu kalır. 

Ne Kalır benden geriye, benden sonrası kalır 
Asıl bu kalır. 

On yerde adam geçse geçmese 
Dağlardan tepelerden inen bir düzlüktüm, 
anlaşılır. 

Aksam olur bir günden dibe çökerim 
Su içer dibe çökerim 
İyimser bir duvarcıyım her gün bir tuğla 
düşürürüm elimden 
Bu yüzden gecikirim 
Size bu sıkıntı kalır. 

Ne Kalır 

Kahvelere de kalın kalın kayısı vakti 
Dişleri kesmeyenin en az kayısı vakti 
Dişleri hiç kesmeyenden 
Gün geçer kendi kalır 
Kahvelerde kayısı. 

Gezginim, açık denizlerden yanayım 
Biraz da Akdenizliyim, bu işte böyle kalır 
Akdenizli herkes konuşur duyarlığını 
Başka ne Kalır 
Biz ki bir konuşuruz geriye on şey kalır. 

Ben buyum, dersin, arkadaş 
Sevgilim ben buyum 
Yüreğim vurgun, dişlerim altın 
Ceketim sol omsuzumda 
Vakit vakit incelen vakit. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder