Seni sancılı bir azı dişi gibi
beynimin dibine çöreklenmiş köklerinle,
yüreğimin sızlamasına aldırmadan
söküp attım.
Yatmadım ebruli gülüşlü anıların altına.
Selam bile vermedim,
kiraz ağaçlarının
kızıl dudaklarına...
Seni sancılı bir azı dişi gibi,
yeşillerle öpüşen mavi dünyamdan,
en güzel melodilerin isyanlarıyla birlikte
söküp attım.
Koklamadım adına şarkılar yapılan çiçekleri,
açılmadı kollarım,
loş ışıklarda raks eden fahişelerin;
umut veren bakışlarına...
Seni sancılı bir azı dişi gibi,
verimli yağmurların yalvarmalarına bakmadan
çocuklarımın ekmeğini veren topraktan;
bir ayrık otu söker gibi
söküp attım.
Üzülmedim gelinciklerin kısa ömrüne
ve kanmadım güneşin
Eylül öpücüğüne...
Seni attım
yoksun artık.
Ama
ben de yokum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder